Uzun süredir gözümün önünde olan büyük futbolcu Arda Güler ile ilgili artan kamuoyu içerikleri dikkatimi çekiyor. Yorumcular ve içerik üreticilerinden artan eleştiriler Fenerbahçe teknik direktörü Jesus’a futbolcuyu oynaması için baskı kurarken, bu baskı Arda’nın Beşiktaş maçında ilk 11’de yer almasına neden oldu. Bu değerlendirme yazısını yazmak benim için bir kural haline geldi.
Hızlıca gördüğüm içeriklerin neredeyse tamamında Arda’nın gelmiş geçmiş en yetenekli Türk futbolcu olduğu ve bir dünya yıldızı olacağına dair fikirler paylaşılıyor. Bu insanların futboldan anlamadıkları çok açık.
Top Arda’nın ayağına o kadar yakışıyor ki herkes onu futbol oynarken izlemek istiyor. Topla oynamadaki becerileri onu çok iyi bir futbolcu gibi gösteriyor ve taraftarlarda oynaması gerektiği izlenimini bırakıyor. Ama kaz ayağı o kadar da değil.
Futbolcu nasıl değerlendirilir, performans uzmanı olarak anlatayım. Arda’nın en sevilen özelliklerinden başlayalım.
Arda’nın çok iyi bir top tekniği var. Top sürme yeteneği yüksektir. Ayrıca ani yön değiştirmeyi sağlayan çeviklik ve çabukluk dediğimiz ardanın bir özelliği de çok üst düzeydedir.
Diğer özelliklerine bir göz atalım.
Arda’nın atletik olarak yetersiz bir fiziksel kapasitesi var. Gücü yeterli değil, bu yüzden ikisi çabalarını kaybediyor. Stabilitesi ve stabilite özellikleri yetersiz olduğu için sürekli düşüyor. Ayrıca, birinin itmesine bile gerek yok. Örneğin Beşiktaş maçının ilk penaltı noktasında Arda herhangi bir hasar almadan yere düştü. Neyse ki hakem hatalı bir karar verdi ve penaltı verdi.
Arda’nın en değerli sorunlarından biri de topsuz oynamaması. Arda topun içinde değilken, bildiğiniz oyunun içinde değil. Oyunu etkileyecek herhangi bir faaliyette bulunamaz. Teknik müdür Jesus da bunu söyledi. Topsuz alanda beceriksizliği ve taktik bilgisi çok kötü.
İlk bakışta Arda’nın dayanıklılığının da yetersiz olduğunu görebilirsiniz. Oyunda süreklilik sorunları var. Oynamaya başladığı her dakika etkinliği azalır. Bu yüzden teknik direktör onu 90 dakika oynatmadı.
Diğer özellikleri hakkında bir şey söylemem gerekirse şunu söyleyebilirim. Arda’nın şut yeteneği yetersiz, son vuruş yeteneği yok. Pas yeteneği uygun seviyededir. Arda’nın oyundaki en değerli sorunu, taktik eksikliğinden dolayı yaptığı yanlış seçimler gibi görünüyor. Pas yapması gerektiğinde dripling yapıyor, şut atması gerektiğinde pas veriyor, şut atması gerektiğinde şut atıyor. Şimdi oyunu doğru dürüst anlayamıyor.
Şimdi size değerli bir şey söyleyeceğim. Fenerbahçe aslında yukarıdaki özelliklere sahip bir oyuncuya sahip. DSÖ? Emre Mor. Dikey oynayan, dripling yapan ve rakibini istikrarsızlaştıran hızlı, çevik bir futbolcu. Ama şut yeteneği yok, pas yeteneği yetersiz, takıma katkısı yok, gol katkısı çok az. Yanlış seçimlerle dolu bir futbol oynuyor. Bu nedenle gençken bir dünya yıldızı gibi görünüyordu ama gördüğünüz gibi hepsi bu kadardı. Arda yukarıda bahsettiğim özellikleri geliştirmezse maksimum Emre Mor olacaktır.
Gelelim Arda’nın gelişim yönünü anlatayım. Modric gibi bir futbolcu olmaya çalışmalı. Oyunun her iki yönüne de katkı sağlayan, pas ve şut becerilerine sahip, kuvvette zaafı olmayan, istikrarlı ve güçlü bir oyuncu olmak için kendini geliştirmeli. Aksi takdirde Arda, Emre Mor olacak. Allah aşkına topsuz oyunda olmayan dünya yıldızı gördünüz mü? Gol atmayan hücum oyuncusu? Sürekliliği olmayan süperstarlar var mı? HAYIR.
ağ
instagram
Facebook
heyecan
bağlantılı
haber-karahalli.xyz